İbrahim Ethem Hazretleri Belh Padişahı iken, tahtta oturur, pahalı elbiseler giyerdi. Ata biner, avlanmayı çok sever maiyeti ile beraber tantana ile gezerdi.
Daha sonra o bütün bu servetten, mülk ve saltanattan, elindeki her türlü maddi imkândan vazgeçip hata ve kusurlara tövbe ederek zühd yolunu seçmiş Allah-u Teala’ya gönül vermiştir.
Öyle bir maneviyat sultanı oldu ki, nice dünya sultanları unutuldu fakat o unutulmadı.
Mübarek sözleri, kerametleri dilden dile dolaşmış muhabbeti hep gönüllerde yaşamıştır…
Mevlana ise onu “mana denizinin yüzücüleri” olarak vasıflandırdığı Beyazid-i Bestami, Cüneyd-i Bağdadi gibi mutasavvıflarla beraber anar ve Ebu Hanife’ye uyanların din yolunu kesen eşkiyanın şerrinden kurtulduğunu, bu mutasavvıflara uyanların ise hilekâr nefsin desise ve tuzaklarından salim olduğunu söyler.
İBRAHİM BİN ETHEM (64 sayfa)